Ağız diş ve çene cerrahisinde en yaygın cerrahi işlemlerden birisi diş çekimidir. Bütün cerrahi işlemlerde olduğu gibi diş çekimi sonrası olusan çekim yaralarında da istenilen, yaranın hızlı bir şekilde iyileşmesidir. Diş çekimi sonrası oluşacak bir yaranın hızlı bir şekilde iyileşmesi insanın konuşma, yemek yeme, nefes alma gibi günlük fonksiyonlarını rahat bir şekilde sürdürebilmesi açısından oldukça önemlidir.


Yara iyileşmesinde amaç, yapısal doku bütünlüğünün geri kazanılması ile fonksiyonel ve estetik beklentileri karşılayarak hasta konforunun sağlanmasıdır. Cerrahi işlemlerde hedeflenen; mevcut patolojiyi gidermek ve devamında yara iyileşmesinin en kısa zamanda sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaktır. Bu süreçte kanamanın kontrol altına alınması, enfeksiyondan korunulması ve yara iyileşmesi için uygun koşulların sağlanması gerekmektedir (1).


İntraoral yaralarda, yara iyileşme süreci genellikle derideki yara iyileşmelerinden daha hızlıdır ve daha az skar dokusu oluşmaktadır (2). Ağız boşluğundaki doku iyileşmesi de diğer bölgelerdeki gibi bir seyir izlemektedir. Ancak ağız boşluğunun sıcak ve nemli olması ve mukoza yüzeyinin bakterilerce kolonize olması nedeniyle bu bölgedeki iyileşme biraz daha farklıdır (3). Ağız boşluğunda, konuşma, çiğneme ve yutma gibi fizyolojik fonksiyonlar nedeniyle yumuşak dokularda gerilme ve baskı kuvvetleri oluşur. Bu kuvvetler, yara kenarlarının birbirinden uzaklaşmasına sebep olarak iyileşmeyi olumsuz etkiler (4).


Bu duruma ek olarak yara iyileşmesini etkileyen lokal ve sistemik faktörler de mevcuttur. Lokal faktörler olarak enfeksiyon, doku perfüzyonu, yabancı cisimler, ödem, radyasyon sayılabilir (5). Sistemik faftörler olarak yaş, beslenme, sistemik diğer hastalıklar, kullanılan ilaçlar sayılabilir (6).
İyileşmede önemli etkenlerden birisi de büyüme faktörleridir. Hücre ve moleküler biyoloji alanındaki klinik çalışmalarda büyük değişim ve ilerleme kaydedilmiştir. Büyüme ve farklılaşma faktörleri, organ ve dokuların büyüme ve gelişiminde kritik öneme sahiptir. Literatüre göre bu faktörler yara iyileşmesi ve rejenerasyonda destekleyici özelliktedir (7). Büyüme faktörleri biyolojik mediyatörler olup bağ doku hücre migrasyonu, proliferasyonu, ekstrasellüler matriks proteinleri ve diğer komponentlerin sentezini düzenlemektedir (8).


Trombositten zengin fibrin(TZF) de geniş ölçüde kullanılan ikinci jenerasyon trombosit konsantrasyonu olup içerdiği çeşitli büyüme faktörleri ile yumuşak ve sert doku iyileşmesini hızlandırır (9)(10).
Günümüze kadar yapılan in vitro ve invivo çalışmalarda, TZF’nin doku tamirinde rol oynayan çeşitli hücrelerin proliferasyonunu arttırabildiği, anjiyogenez için önemli olan endotel hücrelerinin mitojenik aktivitesini indükleyebildiği, mikro çevreye büyüme faktörleri ile sitokinlerin ve enzimlerin salımını sağlayabildiği gösterilmiştir (11). TZF biyomateryali bu olumlu etkilerinden dolayı oral cerrahi alanında sık kullanılmaktadır.
Bu çalışmada ki amacımız: elde edilmesi ve uygulanması kolay, maliyeti düşük, hastalar tarafından da kabul gören, hastanın kendi kanından elde ettiğimiz TZF biyomateryalinin çeşitli sistemik hastalığı bulunan bireylerde içerdiği Dönüştürücü Büyüme Faktörü, Trombosit Kaynaklı Büyüme Faktörü, Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü konsantrasyonlarının karşılaştırılmasıdır.

Bu formu kullanarak randevu talep edebilirsiniz.









    Bu şeridin sonundaki takvim ikonundan gün seçebilirsiniz






    Randevu talebiniz için sizi aradıktan sonra randevunuzun geçerli olabileceğini kabul ediyor iseniz burayı işaretleyiniz.